İlişkilerin Katili: Sahtelik

                                                           

     İki kişi, bir anda, karşılıklı; aynı anda, bulduklarını -ve ötekinin de bulduğunu; bulduğunu anladığını- anlıyorlar. Bir şey oluşuyor o zaman: o iki kişiden (sanki) ayrı, farklı; onlara bağlı olmayan, hatta onların elinde olmayan bir şey: ayrı, farklı varlığı olan, kendi yolunu da artık (sanki)onlara aldırmadan yürüyecek bir şey  -bir ilişki… ’   Oruç Aruoba,İLE.

 

 

           İyi bir ilişki için gerekli olan sadece iki sağlıklı insandır. Sağlıklı olmak derken, kişilerin birbirlerine açık olabildikleri , eş duyum yapabildikleri, birbirlerinin ihtiyaçlarını görebildikleri ve en önemlisi belki de ‘kendi’ olabildikleri, ilişki içinde de sereserpe yaşadıkları bir yaşantıdır. Çiftlerin birbirlerine görev tanımı yaptıkları, çeşitli sorumlulukları yükledikleri bir yaşantı değil zaten çiftlerin birbirleri için ne yapması gerektiğini  bildiği bir yaşantıdır sağlıklı ilişki. Bunun içinde gerekli olan şeylerden birisi de ilişkide çiftlerin  ‘kendisi  ’ olabilmesidir. Kişinin kendi olabildiği yerde çiftler birbirlerini fark edecek, tanımaya çalışacak, eş duyum yapabilecek ve birbirlerine iyi gelebilecek, onun hatrının gözetilebildiği şeyleri yapma hissini spontan olarak zaten duyacaklardır.

           Kendi olabilmek derken, bununla ilgili olarak bir diğer konuda, kendini açabilmektir. İnsanlar, birbirlerini dinlemeden konuşmaya eğilim taşıyabilirler. Birbirlerini dinlememeleri bir yana birbirlerine soru da sormayabilirler. Yüzeysel konuşmalar, birbirini dinlemeden, partnerin ruh halini anlamadan, ortamın havasını iyi analiz edemeden konuşmak, uzun zaman süren ilişkilerde de görülebilir. Bu ilişki için zararlı bir şeydir. Çünkü, ilişkideki bağlar, bu samimi sohbetlerle yakınlığın oluştuğu ve çiftlerin birbirlerine eş duyum yapabildikleri aralıkta  daha da güçlenir. Bu bağlar, çiftlerin aynı bir dans gibi uyum içerisinde birbirlerinin adımlarını da takip ederek, müziğinde ritmini kaçırmadan senkronize bir şekilde ilişkiyi yaşantılamalarını ve bu ilişkiden doyum alabilmelerini sağlar.

           Çiftlerin birbirleriyle yaptıkları sohbet genellikle, kişilerin kendilerini ilginç gösteren şeylerle dolu olan, asıl kendine, duygularına, ruh haline dair  az bir bilgi içeren yüzeysel bir sohbet olarak yapılagelmektedir. Etkili bir sohbet, kendini açabilme, karşı tarafla da ilgilenilen ve karşı tarafın da  dinlenildiği beceri isteyen bir sanattır. Bu sanat, içinde açık uçlu olan soruların sorulduğu bazı özellikleri de barındırır. Örnek olarak : ‘öfkeli misin?’ sorusunun sorulduğunda alınan cevap farklıdır, ‘öfkeli görünüyorsun…ne oldu?’ diye sormak farklı bir cevabı getirir. Birincisinde, kapalı uçlu bir soru vardır ve cevabı, evet ya da hayırdır. Tek bir cevapla geçiştirilir. Fakat, açık uçlu bir soru derin bir yanıt gerektirir ve çiftlerin birbirlerinin hem ruh halini anlamaya hem de  aralarındaki yakınlığın güçlenmesini sağlar. Bu açılmadan sonra, etkili bir sohbette bulunan, dinlenildiğini hissettirme özellikle çok önemlidir. Bu da , çiftlerin anlattıklarını kendi sözcükleriyle tekrar ona yinelemek kişide anlaşıldığı hissini doğurabilir.

           Duygusal olarak uzaklığın bulunduğu, bağların güçlü olmadığı, çiftlerin kendi olamadıkları ve doyum bulamadıkları bir ilişki yapısında yaşamak çiftler için sıkıntı verici olmaktadır. Doğal, akıcı ve sereserpe olunabilen bir ilişki ise keyif alınan bir yapıdır ve çiftler  içinde yaşarken doyum alabilmektedirler. Bu yapının içinde çiftler bazı zamanlarda kaybolabilmektedirler. İlişkide, çiftler birbirlerine kendilerini oldukları gibi göstermedikçe de ilişki tam olarak kurulamaz.

         

Scroll to Top